Türkiye’de mobilya 7 yılda bir değişiyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İnsanların yaşam kalitesini etkileyen unsurların başında evlerinde rahat etmeleri gelirken evlerindeki mobilyaların kullanımı, fonksiyonu ve rahatlığı başrole sahip bulunuyor.

Zorlu ve uzun bir yol

“Mobilya değil, tasarım satıyoruz” diyen Tuna Ev Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Tuna Gülsoy, sektör olarak 2023 yılına kadar dünyada ilk 10, Avrupa’da ise ilk 5’e girmek olduğunu ileri sürüyor.

Hedefin sadece “Satmak” olmadığına dikkat çeken Gülsoy, “Sadece üretim yetmez, katma değerli tasarımlar üretmek ve bunu dünyaya ihraç etmek zorundayız” diyerek konunun farklı yönlerine dikkat çekiyor.

Tuna Ev olarak felsefelerini bu mantıkla kurguladıklarını söyleyen Gülsoy, “Üretim, işimizin önemli bir kısmı olmakla birlikte, en önemli konularımız tasarım ve moda. Biz artık mobilya değil, katma değeri yüksek tasarımlar satıyoruz” dedi.

Türkiye mobilya sanayinin her geçen geliştiğine, son 20 yıldır kesintisiz büyüdüğünü ileri süren Gülsoy, sektörel üretimin yaklaşık 16 milyar liraya dayandığını, yaklaşık 2,5 milyar dolarlık ihracatın bu rakamdan pay adlını kaydetti.

Sektördeki hızlı büyümenin Türkiye’yi ileri taşıdığın ve dünya pazarındaki payını yüzde 1’e çıkardığını söyleyen Gülsoy, “Sektörün 2023 hedefi 25 milyar dolarlık mobilya üretimi ve 10 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak. Fakat bu rakama ulaşmada tasarım önemli bir işlev üstleniyor. Artık farklı bir boyuta geçmek ve tasarıma önem vermek zorundayız” diye konuştu.

10 bin dolarlık gelir, mobilya değiştirme sıklığını 7 yıldan 5 yıla çekecek!

Türkiye’de kişi başına düşen gelirin 10 bin dolar seviyesine yaklaşmasıyla birlikte mobilya değiştirme sıklığının da artmaya başladığını ifade eden Tuna, “Bundan 20-25 yıl önce insanlar ihtiyaç nedeniyle mobilya alıyorlardı. Ne tasarım ne de diğer detaylar önemliydi. Küçük atölyelerde, bir ömürlük mobilyalar yapılırdı.

Artık devir değişti

Sağlamlık en önemli kriterdi. Kentleşme ile birlikte mobilya alım sıklığı da artmaya başladı. Özellikle 10 bin dolara doğru giden kişi başına milli gelirle birlikte, bu değişim süresi yedi yıla kadar indi. Bu süre, dünyada ortalama beş, Avrupa’da ise iki buçuk yıl. 10 bin dolar seviyesini aştığımızda, bu ortalamanın Türkiye’de de beş yıla düşmesini bekliyoruz. Bu durum, iç pazarı neredeyse ikiye katlayacak. Kentsel dönüşüm ve inşaat sektöründeki hareketlilikle birlikte bizim pazarımız daha da büyüyecek” diyerek sözlerini noktaladı.