İstanbul Yeni Havalimanı’nın teknolojik altyapısını ve bilişim hizmetlerini bizzat görmek için toplanan gazeteci grubu, sabah 08.15’te buluştukları Zorlu Center’dan, havalimanına doğru yola çıktı. Genel kanının aksine, yol 35 dakika sürdü. Gazeteciler, havalimanının inşasını üstlenen İstanbul Grand Airport’un (İGA) yetkilileri tarafından karşılandı. 76 milyon metrekarelik bir alana yapılan İstanbul Yeni Havalimanı’nın yatırım meblağı 10,5 milyar euro. Basın toplantısında söz alan Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü H. Kadri Samsunlu, “Yaptığınız inşaatla değil, yolcuya sunduğunuz hizmetle fark yaratırsınız. Teknoloji, bu havalimanında en büyük farkı yaratacak unsur” diye konuşuyor.
Elbette böylesine büyük bütçeli bir yatırımın, bilişim kalemi de aynı doğrultuda yüksek: “Şu ana kadar 200 milyon euroluk IT yatırımı gerçekleştirdik” diyor Samsunlu. Dolayısıyla, İGA Bilişim şirketi de ayrıca ele alınabilecek büyüklükte bir teknoloji şirketi konumuna gelmiş durumda.
Peki, İstanbul Yeni Havalimanı’nı rakiplerinden (Dubai, Amsterdam, Paris gibi hub’lar) ayıran ne olacak? Üç adet veri merkezi (data çenter), 102 adet entegre sistem, 467 adet sunucu, 780 telekomünikasyon odası, 3 bin 257 adet kartlı geçiş noktası, 3 bin 267 uçuş bilgi monitörü, 4 bin 549 destek verilen bilgisayar ve 9 bin adet güvenlik kamerası, havalimanının teknoloji demirbaşları arasında yer alıyor.
Atatürk Havalimanı’nı halihazırda yılda 70 milyon yolcu kullanıyor. İstanbul Yeni Havalimanı ise bu rakamın 90 milyona çıkacağını öngörüyor. İGA Bilişim Genel Müdürü Ersin İnankul, böylesine iddialı yolcu sayısını ağırlamanın teknolojik maliyetini anlatıyor: “90 milyon yolcu ve 20 milyon gigabaytlık bir veriden bahsediyoruz. 80 bin portumuz var. Bu, ortalama bir Anadolu şehrindeki ADSL kullanıcı sayısından daha fazla. Bin 700 kilometre fiber kablo çektik. Bu, İstanbul’dan Berlin’e kadar kablo çekmek demek.” Fiber kablonun yanı sıra, şu ana kadar çekilen bakır kablonun uzunluğu ise 4 bin 500 kilometre; bu rakam, İstanbul-Yeni Delhi arasında döşenen kablonun uzunluğuna denk.
Şirket, dört aydır İGA Mobile adını verdikleri yeni bir aplikasyon üzerinde çalışıyor. Yolcuya daha evindeyken hizmet vermeye başlayacak aplikasyon, havalimanına doğru çıkılan yolda güncel İstanbul trafik bilgisi ve gecikmeleri, yolcunun cebine anında bildirim düşürecek. Keza aplikasyonla çıkılan yolculuk bununla sınırlı değil; yolcu, havalimanına girdikten sonra en kısa yolu (76 milyon metrekarelik havalimanı yüzölçümünü dikkate almak gerek) yine bu aplikasyon sayesinde bulacak.
İstanbul Yeni Havalimanında yolcular, biyometrik tarama ve gelişmiş pasaport kontrolüyle kayıt işlemlerini çok daha hızlı yapabilecek. Şirket, sıklıkla kaybolan bagaj konusuna da titizlikle yaklaşıyor. “Bagaj kaybetme korkusu sona erecek” diye konuşuyor İnankul. RFID teknolojisiyle beraber, her bir bagaja etiketlerle kimlik numaraları verilecek. Böylece bagajlar, havalimanının her yerinde anında tespit edilebilecek.
İstanbul Yeni Havalimanı’ndaki 9 bin güvenlik kamerasının 250 tanesi ise yüz tanıma teknolojisiyle donatılmış durumda. Yolcuların yüzleri, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün veri tabanıyla entegre bir şekilde tanınabilecek. Keza havalimanında bırakılan sahipsiz çanta veya paket, video analiz teknolojisiyle hızlıca tespit edilebilecek.
Giyilebilir teknolojiler de İstanbul Yeni Havalimanının sunduğu hizmetler arasında: Havalimanı içerisindeki 12 yaş altındaki çocuklar bilekliklerle takip edilecek, ailelerine anlık bildirim verilecek. İGA Bilişim’in havalimanına özel bir robot projesi var: İGA-BOT. Temizlik, güvenlik ve yolcu memnuniyetini sağlayacak sekiz adet robot faaliyete girecek: Temizlikten sorumlu, kafalarına yerleştirilen kameralarla yüz tanıma yapan ve havalimanına girdikten sonra yolcuyu karşılayan, uçuşunun hangi kapıdan kalkacağını söyleyecek robotlar. “Bu proje kapsamında yerli ve yabancı üç şirketle çalışıyoruz. Yerli iki firma üzerine yoğunlaştık. İki prototip geliştirdik bile. Yazılım tarafında işler çok iyi gidiyor. Mekanik aksam tarafındaki prototipleri de 15 Ekim itibariyle görücüye çıkarmayı hedefliyoruz” diyor İnankul.
Bir diğer dikkat çekici proje: İGABUS.
Kamu, özel sektör ve üniversite ortak projesinin paydaşları arasında İETT, İGA ve Galatasaray Üniversitesi yer alıyor. Otonom shuttle’lar, yolcuları otopark bölgesinden alıp Airport City bölgesine ya da ileride belirlenecek diğer rotalara bırakacak. Güvenlik sebebiyle aprona sürücüsüz shuttle seferi yapılmayacak. Bu sürücüsüz araçlarla ilgili BMC ve Karsan’la görüşmelerin sürdüğünü aktarıyor İnankul.
Ruhi Sanyer – Bloomberg Businessweek
News
GENEL
GENEL
GÜNDEM
GÜNDEM
GENEL
GÜNDEM