İstanbul 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Yıkılmamak üzere tasarlanmış evler

Batıda tarihe geçen yangın sezonları, Orta Batı’da eşi görülmemiş seller ve Doğu Sahili boyunca herkesin ağzına dolanan “bombagenez” sözcüğü. Yıkıcı hava olayları ABD’nin her yerinde günlük bir şeye dönüştü sayılır. İklimsel değişim bu olayların hem daha şiddetli hem de daha sık gerçekleşmesine yol açıyor. Buna depremlerin, hortumların ve yanardağların hiç eksik olmayan tehdidi de eklenince NOAA’ya bağlı Ulusal Çevre Bilgi Merkezi verilerine göre 2017’de doğal afetlerin ABD’ye 306 milyar dolar zarar vermesine hiç şaşmamalı. Fakat yeni bir mimar, tasarımcı ve uzman nesli hem uç noktalardaki durumlara hem de süregelen strese dayanabilen altyapılar ve binalar tasarlıyor. İşte felaketlerin günbegün yaygınlaştığı bir dünyada yaşamak için en yenilikçi yaklaşımlar.

Canlı dalgakıranlar

Sorun: Yükselen denizler
Konum: New York

2012’nin Sandy Kasırgası New York tarihinin en ölümcül kasırgalandı. Ölen 43 kişinin yansından fazlası, yüksekliği 4,5 metreyi bulan gelgit dalgalarının kıyı şeridini mahvettiği Staten Adası’ndaydı. Sular geri çekilince bir federal görev kuvveti yarışma düzenleyerek bu bölgenin gelecekteki fırtınalardan nasıl korunabileceğini araştırdı. SCAPE adlı mimarlık firmasının ödül kazanan tasarımı olan Living Breakwaters (Canlı Dalgakıranlar) bölgenin güney kıyısını 1.200 metre uzunlukta çakıl, kaya ve beton bariyerlerle bir gerdan gibi sarmayı ve dalgalara böylece söz geçirmeyi planlıyor. Yapı aynı zamanda doğal resifler oluşturan istiridye yatakları gibi koruyucu ekosistemleri teşvik de edecek.

Sis toplayıcı

Sorun: Kuraklık
Konum: Boutmezguıda Dağı, Fas

Fas’ta Sahra çölüne yakın yaşayan bazı sakinler her gün saatler boyu eşek sırtında su taşıyor ama yeni bir sis toplama sistemi bunu değiştiriyor. Aqualonis Cloudfisher’m sağlam kumaş ağlan çerçevelere geriliyor ve bir yandan bölgede sıkça görülen dağ sisinin nemini topluyor, bir yandan da saatte 120 km’yi bulan rüzgârlara göğüs gerebüiyor. Bu sular yaklaşık 25 küometrelik bir boru hattına damlıyor, oradan da 70’ten fazla hanenin şebeke suyuna aktarılıyor. Güney Amerika’da da benzer sistemler kullananlar olduysa da Aqualonis, Cloudfisher’m şiddetli rüzgârlara dayanabüen ilk ürün olduğunu savunuyor. Yenilikçi içme suyu çözümleri, iklimsel değişim dünyadaki yağmur düzenini değiştirdikçe daha da önem kazanacak.

Yangına dayanıklı evler

Sorun: Orman yangınları
Konum: Batı ABD

Son birkaç on yılda ABD’deki yangın mevsimi yaklaşık 78 gün uzadı. Uzmanlar riski en aza indirgemenin yolunun, yangına meyilli yerlerde yaşamamak olduğunu söyleseler de zaten burada yaşayanlar birkaç basit değişiklikle gayrimenkullerini yangından sağlam çıkacak hale getirebilir. Bunun en iyi yollarından birinin, evlerin yakınındaki tutuşabilir şeylerin ortadan kaldırılması olduğunu söylüyor ABD Orman Bakanlığımın Rocky Dağı Araştırma İstasyonunda ekonomist olarak çalışan Patricia Champ. Örneğin çatıda asfalt, kil ya da alüminyum kaplama kullanarak tutuşabilir çatı malzemelerinin miktarı azaltılabilir. (Bunlardan bazıları aynı zamanda en ucuz seçenekler.) Champ, binaların bitişiğindeki ağaçları bitki örtüsünü budamanın da büyük fark yarattığını ekliyor.

Kendini onaran beton

Sorun: Elektrik kesintileri
Konum: Tüm dünya

Atmosferimizdeki karbondioksit konsantrasyonunun artışı, betonun ufalanmasını hızlandırıyor. CO? bir binanın içine işleyince, zaten mevcut olan nemle ve kalsiyum hidroksitle tepkimeye giriyor, böylece betonarme demirlerini kaplayan beton tabakasını yiyor ve metaller böylece paslanıyor. Hollanda’daki TU Delft’te çevrebilimci olan Henk Jonkers bunun için kendini onaran bir beton geliştirdi. Jonkers, betona azot, fosfor, kalsiyum laktatve birde kireçtaşı üreten bakteri ekliyor. Bunlar betonda bir çatlak belirip içeri hava ve nem girene kadar öylece bekliyor. Ardından bakteri etkinleşiyor ve kalsiyum laktatla beslenip onu kireçtaşına dönüştürerek yarığı kapatıyor.

Yerel şebekeyi yedekleyen elektrikli otolar

Sorun: Elektrik kesintileri
Konum: Tüm dünya

Görünen o ki bulutlu ve rüzgârsız günlerde yenilenebilir enerji namına pek bir şey elde edilmiyor ve bu da elektrik şebekesini fosil yakıtlarından uzaklaştırma hedefinin önünde engel teşkil ediyor. Fakat aslında tekerlekli birer aküden ibaret olan elektrikli otolar çözüme kavuşmamızı hızlandırabilir. Bu araçların sahipleri, ekstra gücü arabalarında depolayarak şebekeyi stabilize etmeleri karşılığında ödüllendirilebilir. Araç sahipleri gündüz çalışırken, araçlar güneş çiftliklerinden gelen enerjiyle şarj olabilir, daha sonra eve döndüklerinde artan elektriği şebekeye geri satarak sahiplerine biraz para kazandırabilir. Alternatif olarak, rüzgârlar genelde geceleri şiddetlendiğinden, elektrikli otolar bu uçucu gücü depolayıp ertesi gün kullanıma sunabilir. Ağ halinde birbirine bağlanan otomobil aküleri böylece yerel şebekeleri stabilize ederek kesinti olasılığını azaltabilir. Tabii sahiplerine acil durumlar için güç sağlamaları da çabası. Bu potansiyel çok şaşırtıcı. Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı araştırmacılarının yakın tarihli bir makalesi, California’nın agresif hedeflerine (2020’ye kadar %33 oranında yenilenebilir enerjiye geçmek) sırf elektrikli araçları yedekleme için kullanarak vanlabileceğini gösteriyor. Bunu yapmak, sabit depolama altyapısına olan ihtiyacı da, bunun vergisini ödeyen vatandaşa binen yükünü de ortadan kaldırabilir.

“Bir yanardağı durdurmak için yapılabilecek hiçbir şey yok. Tek çözüm, daha önceden lavların aktığı bilinen yerlerde yaşamamak” diyor Harvard Üniversitesi’nde öğretim elemanı ve iklimsel değişim uzmanı olan Sesse Keenan.

Bitkileri besliyor

Bitkiler şehir sakinlerine birçok avantaj sunuyor: gölge, güzellik ve hayvanların yaşaması için habitat. Aynı zamanda yoğun sokakları basabilecek sel suyunu emiyor.

Suyu biriktiriyor

Yollar, kaldırımlar ve teraslar insanları birleştirir ama bunların çoğu yağmur suyunu geçirmez. Delikli yüzeyler gibi küçük değişiklikler şehirlerin yağmur sularıyla başa çıkmasına yardımcı oluyor.

Atıkları uzaklaştırıyor

Tredje Natur sistemi, fırtınanın yüzey akışının buzlanmaya karşı kullanılan tuzla, gübreyle ve kanalizasyonla karışmasını engelleyerek bitkilere en kaliteli suyu sunuyor.

Suyu süzen parkeler

Sorun: Su baskını
Konum: Kopenhag, Danimarka

Şehirler su geçirmeyen kaldırımlar ve sokaklarla örülü, o yüzden bu beton orman, fırtınalar sırasında açığa çıkan aşın suyu emiyor. Sonuçta da ortaya yıkıcı etkili ani sel baskınları çıkıyor. DanimarkalI mimarlık firması Tredje Natur bunu önlemek için Climate Tiles adlı modüler parke sistemini geliştirmiş. Bunlar yağmur suyunu toplayıp dağıtıyor. Tıpkı normal bir kaldırım taşını andırsa da, bu levhalann üstünde fırtınanın suyunu birbirine yatay olarak bağlanmış kanallara aktaran delikler var. Sistem, çatılardan, sokaklardan ve otoparklardan gelen suyu bir araya getirip yalanlardaki geçirgen bölgelere, mesela bahçelere ya da parklara aktanyor ve su, buralarda emüiyor. Tredje Natur bu yıl kaldırım taşlarını test etmek için Kopenhag’dald bazı sokaklara uygulandı ama daha testler tamamlanmadan başta Toronto olmak üzere birçok şehir, yağmuru süzen bu materyalden satın almak için kuyruğa girdi.

Sağanağa karşı delikler

Tredje Natur’un Climate Tiles kaldırım taşlarında yağmur suyunun bitkilere yöneltilmesini sağlayan küçük delikler var. Geçirgen taşların bir sürü farklı biçimi var. Başka yerlerde, kent planlamacılar fırtınanın yüzey akışını emmek için gözenekli bir asfalt kullanıyorlar.

Kasırgaya dirençli ev

Sorun: Kasırgalar
Konum: Joplin, Missouri

2011’de sakin bir Pazar günü, ABD tarihinin en ölümcül kasırgalanndan biri olan EF5 ölçeğindeki çoklu vorteks fırtınası Missouri’deki Jopün kasabasım yerle bir ederek 161 kişiyi öldürdü. Şehir tekrar inşa edilirken Torontolu Q4 Architects firması, ev sahiplerinin sağ kalmasını ve böylesi afetlerden kolayca toparlanmasını hedefleyen bir konsept ev tanıttı.

İçten sağlam

CORE House denen bina, ABD Federal Afet Yönetimi Ajansımn “neredeyse mutlak koruma” standardını karşılayan, iyice sabitlenmiş betondan imal edilmiş merkezi bir alanın etrafına kurulu. Günlük yaşamın tüm kritik ihtiyaçları (dinlenme, yemek ve tuvalet) burada korunaklı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Diğer odalar ise büyük pencereler gibi geleneksel lükslere sahip.

Yeniden işlev kazanma

Doğal afetler sonrasında devlet altyapısının kendine gelmesi biraz zaman alıyor. O yüzden Q4’ün acil durumlarda yedek olarak kullanılabilecek, güvenli evin ihtiyaçlarım karşılayan fotovoltaik panelleri ve su toplama sistemi var.

Evin çevresinde şiddetli rüzgârlara dayanacak biçimde stratejik olarak yerleştirilmiş ama evi serinletmeye yetecek kadar da geniş açıklıklar var.

Karbon nötr

Evinizin uzun vadedeki etkisini düşünmek, dirençli tasan mlann ana bileşenlerinden. Q4.de bu evi, gezegene zarar vermemesi için tasarlamış. Özel bir beton kanşımı, karbon emisyon unu önlüyor ve tüm diğer materyaller 800 kilometrelik bir alan içinden tedarik ediliyor.

Ejderhayla test edilen materyaller

Sorun: Yangın
Konum: Tsukuba, Japan

Materyalleri ateşe dayanıklı hale getirmek çok zor çünkü laboratuvarı yakmadan gerçek hayattaki şiddette bir yangın gerekiyor. O yüzden de Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsünde araştırmacı olarak çalışan Samuel Manzello, “Ejderha” adını verdiği şeyi geliştirmiş. (Resmi adı NIST ateş üreteci.) Araştırmacılar 30 cm çaplı, 165 cm yükseklikteki tüp biçimli düzeneğe ahşap yongaları doldurup iki adet propan ocağını ateşliyorlar. Dünyanın yangın araştırmasına adanmış tek rüzgâr tüneli olan Tsukuba-Japonya’da araştırmacılar, saniyede 10 metre hızla ilerleyen yangınlar yaratabiliyorlar. Bu da rüzgârın önüne kattığı ve kentsel alanlara sürüklediği kontrolden çıkmış orman yangınları gibi doğal koşulları simüle etme fırsatı sunuyor. NIST, Ejderha’yı tutuşmaya dayanıklı çatı malzemeleri geliştirilmesini desteklemede kullandı ve közlerin bina havalandırmalarından içeri girmesini önlemek için kullanılması gereken ağ boyutunu test ederek California yangın yönetmeliğinde değişikliğe yol açtı.

Depreme dayanıklı

Sorun: Depremler
Konum: Tokyo, Japonya

Dünyanın sismik bakımdan en aktif tektonik plaka kesişimlerinden birinin üstünde duran Japonya’da her yıl 1.500’den fazla deprem kaydediliyor. Mimarlar, gökdelenleri bile stabilize etmeyi sağlayan yeni mühendislik standartlarının başını çekiyorlar. Örneğin, Tokyo’nun en yüksek binalarından biri olan Mori Tower, 54 katlı bir bina ve içine yağ dolu 192 adet şok emici yerleştirilmiş. Bu çelik sönümleyicilerin içindeki algılayıcılar küçük titreşimleri saptıyor ve emiciler yoğun yağı sallantının tersi yönde hareket ettirerek titremeyi dengeliyor. Japonlar sismik teknolojinin sınırlarını zorlamaya devam ediyor ve yüksek çekme dayanıklı karbon fiberden izolasyon rulmanlarına kadar her şeyden şok emici üretiyor.

Yüzen evler

Sorun: Sel
Konum: Tüm dünya

Harvey Kasırgasının 2017 ‘de gösterdiği gibi, ABD’nin büyük bölgeleri elektriği kesen ve yüz binlerce evi sular altında bırakan ciddi fırtınalara giderek daha fazla maruz kalıyor. Mimarlar da buna tepki vererek dünyanın her yanında yeni yüzer ve amfıbik evler yapıyorlar. İşte koruma özelliklerinden bazıları.

Hareketli temeller

Bir evi selden korumanın yollarından biri, evi kaldırıp selin üstünde tutmak. HollandalI mimar Koen Olthuis ise Hollanda, Dubai ve Çin’de, yaklaşan sular karşısında yükselen evler inşa ediyor. Bu evlerden bazıları hidrolik sistem sayesinde, fırtınanın taşıdığı selin 12 metre üstüne çıkabiliyor ve saatte 250 km’yi bulan rüzgârlarda bile dengesini yitirmiyor.

Su geçirmez şebeke

İngiliz kökenli Baca Architects firmasının Thames Nehri üstündeki bir adacığa inşa ettiği bu amfibikev, erken uyarı sistemi rolü üstlenen taraçalı bahçeye sahip. Bahçeler su altında kalırsa ev sahibi, evin tehdit altında olduğunu anlıyor. Ev, temeli üstünde yükselince tüm elektrik, su ve kanalizasyon bağlantılarını taşıyan esnek boru ve kablolar sayesinde hizmetlerde kesinti yaşanmıyor.

Verimli sistemler

Mophosis Archictects firmasının tasarladığı FLOAT adlı ev, kendi suyunu ve elektriğini sağlayabiliyor. Özel olarak eğimli tasarlanmış çatı, yağmur suyunu depolara aktarıyor ve filtre sistemi da suyu içilebilir hale getiriyor. Birjeotermal ısı pompası hava dolaşımı sağlayarak içerinin sıcaklığını, Dünya’nın 7 ile 18 arasında değişen yüzey altı sıcaklığına eşitleyerek binayı ısıtıyor ya da soğutuyor.

Popular Science

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Yıkılmamak üzere tasarlanmış evler

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.