Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) faiz koridorunun üst bandını indirince, kredi maliyetleri dikkat çekti. Konut sektörünü sevindiren bu hamle, konut almak isteyenleri de umutlandırdı. Destek Menkul Değerler Analisti Aysun Göksu, indirimler, hamlelerin kredi oranlara yansıması gibi konularda fikir beyan etti.
'Sıkı para politikası, banka maliyetlerine yansıyor'
Merkez Bankası'nın 25 baz puanlık indiriminin kredi faizlerinin düşmesi yönündeki beklentiyi arttırdığını kaydeden Göksu, Merkez Bankası'nın uyguladığı sıkı para politikası ile bankaların maliyetlerinin arttığını belirtti. Maliyetin büyük oranda kredi faiz oranlarına yansıdığını söyleyen Göksu, Merkez Bankası’nın 24 Mart tarihinde gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini ve gecelik borçlanma faizini sabit bırakırken koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini ise yüzde 10.75 seviyesinden yüzde 10.50’ye indirdiğini hatırlattı.
Yüzde 7 artış
Banka, önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağını belirtti. Şubat ayı enflasyonunun gerilemesinin ardında sadeleştirme politikası izleyerek faiz koridorunu daraltan bankanın, düşüş gösteren Mart ayı enflasyon rakamlarının ardından faiz indirimine devam edebileceği beklentisini dile getiren Göksu, bunun da kredi faizlerinin düşeceği beklentilerini arttırdığını ifade etti.Göksu, Şubat ayında konut satışlarının önceki yıla göre yüzde 7 oranında artış ile 101 bin 703’e yükseldiğini açıkladı. Ocak ayına göre ise, yüzde 20’nin üzerinde artış kaydedildiğini, toplam konut satış rakamında da kredili satışların payının ise yaklaşık yüzde 30 seviyesinde bulunduğunu anlatan Göksu, TCMB’nin uyguladığı sıkı para politikası nedeniyle yüksek seyreden faiz oranlarının kredili satışların hızını yavaşlattığını ifade etti.
'Arz- talep dengesine bağlı'
Merkez’in faiz indirim kararı sonrası konut kredisi faiz oranlarında bir değişim söz konusu olmadığını, bankanın sadeleştirme politikasına devam etmesinin kredi maliyetlerinde önümüzdeki dönemde düşüşe neden olabileceğini belirten Göksu, konut kredisinde başvurulmak üzere psikolojik sınır olan yüzde 1 faiz oranının altına gerilemesinin düşük maliyet açısından daha makul olabileceğini, ancak burada Merkez Bankası’nın politika duruşunun büyük rol oynayacağını söyledi. Kredi faizlerinde görülebilecek bir düşüşün arz-talep dengesine bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinde hem konut satışlarında artış hem de kredili satışların toplam satışlar içindeki payında artışa neden olmasını bekleyen Göksu, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında satışa sunulan konut sayısındaki artışın konut fiyatlarını arttırdığını kaydetti.
'Yabancı yatırımcı açısından bakarsak…'
Geçtiğimiz yıl iç tarafta yaşanan siyasi ve jeopolitik etkenlerle TL’nin değer kaybettiğini ve döviz kurlarının hızlı şekilde yükseldiğini açıklayan Göksu, özellikle euro ve dolardaki artışın, döviz tasarrufu olan gayrimenkul yatırımcılarını harekete geçirdiğini anlattı. Göksu, döviz cinsinden olan girdi maliyetlerinin konut maliyetlerine oranla fiyatları yükselten etken olduğunun, unutulmaması için uyardı. Konuyu yabancı yatırımcılar açısından ele alan Göksu, TL’deki değer kaybı konut alımını cazip kılsa da Lira’nın tekrar yükselerek istikrar kazanmasının bu yatırımın çok da kazançlı olmadığını ortaya koymakta olduğunu sözlerine ekledi.
News
GENEL
GENEL
GÜNDEM
GÜNDEM
GENEL
GÜNDEM