İstanbul 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Her yer beton yığını, nereye kaçalım?

5.8’lik depremin ardından artçı sarsıntıların devam ettiği kentte sokağın nabzını tuttuk. AVM ve konut yapılmamış ‘şanslı’ toplanma alanlarından yurttaşların haberi yok. İstanbullular anlatıyor: “Her taraf beton yığını. Nereye kaçalım?”

Tabela var alan yok

İstanbul’da 5.8’lik depremin artçı sarsıntıları sürerken gözler bir kez daha deprem toplanma alanlarına ve alınmayan önlemlere çevrildi. Hükümet ve yetkililer binlerce toplanma alanından bahsetse de İstanbullular on yıllardır alınmayan önlemler ve olmayan toplanma merkezleri nedeniyle tepkili. Deprem bilincinin verilmediği, tedbirlerin alınmadığı, var olan toplanma merkezlerinin ranta açıldığı İstanbul’da sokağın nabzını tuttuk.

İlk durağımız Mecidiyeköy Gülbağ Mahallesi. Üveyik Sokak’ta var olduğu iddia edilen deprem toplanma noktasına gidiyoruz. Dar sokağın içinde eski binaların arasına sıkıştırılmış “toplanma noktası’ tabelasının asıldığı yer bir apartman binası. Tabela apartman girişindeki tellere asılı halde ve önünde araçlar sıra sıra park edilmiş.

Toplanma yerimiz yok, tehlike altındayız

İki yıldır karşıdaki binada ikamet eden Muammer Bozkurt, tabelanın çok küçük olduğunu, bizim söylememizle ilk defa fark ettiğini söylüyor. Bozkurt, “Ben hemen bu tabelanın karşısında oturuyorum. Buralarda bir toplanma yeri olmadığı için tehlike altındayız. Madem burası toplanma merkezi, neden önüne araç park ettiriyorsunuz? Nasıl böyle bir şeye izin verilebilir?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Tabelanın asıldığı binanın da sağlam olduğunu düşünmediğini söyleyen Bozkurt, “Deprem esnasında çocuklarım yukarda düzlüğe çıkmış. Orası da çok tehlikeli. Şu an Türkiye’de yeterince toplanma alanı yok. Halkı düşünen yok” dedi.

Toplanma alanı tabelası

Bir sonraki durağımız deprem toplanma alanı olmasına rağmen şimdi üzerinde lüks kulelerin yükseldiği Zincirlikuyu’daki Zorlu Çenter. İnsanların İstanbul’da betona boğulmuş olduğunu belirten Sezay Özcan, deprem anında ne yapacağını bilmediğini belirterek, bildiği bir toplanma merkezinin olmadığına dikkat çekti.

Özcan, “Deprem esnasında herkes bir tarafa kaçmaya başladı, binayı boşaltmaya çalıştı. Her şey çok düzensizdi. Bildiğim bir toplanma alanı yok. Deprem anında ne yapacağımızı bilmiyorum. Çünkü hiçbir bilgilendirme yapamadı. Çift hattım olmasına rağmen telefonlarımız çekmedi, kimseye ulaşamadım. Kendi ailemi çok merak ettim. İstanbul’un her yeri bina ve 99 depreminden bu yana çok eskidi. İnsanlar daha da yoğunlaştı. Olası bir depremde daha kötü olacağını düşünüyorum. Çok kötü bir gelecek bizi bekliyor. Yetkililerin pek umurunda değil gibi gözüküyor” dedi.

Sevgi Bekmezci ise bir şeylerin değişeceğine olan inancının kalmadığını söylüyor. Halkın verdiği vergilerin boşa gittiğini söyleyen Bekmezci, şöyle konuştu: “Olası büyük bir depremde şehir biter, kimse kimseye ulaşamaz, hastalıklar çıkabilir. Sağlık, eğitim ve bu tip şeyler için vergi veriyoruz ama hiçbir şekilde karşılık alamıyoruz.”

Her taraf beton yığını nereye kaçacağım?

Murat Güdek de deprem esnasında mağdur olan milyonlarca yurttaştan biri. “Her taraf beton yığını. Nereye kaçalım?” sözleriyle bu duruma tepki gösteren Güdek, “İş yerinde sallanmaya başladık, hepimiz donduk kaldık. Hiçbir şey yapamadık. Hemen telefona sarıldım ama eşime ulaşamadım. Telefonlar kitlendi. Bu sebepten çok fazla panik oldum. Deprem olursa ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok. Bilinçsiziz toplum olarak” şeklinde konuştu.

17 Ağustos’tan bu yana değişen bir şey yok

64 yaşındaki Feti Özdemir’e göre ise 17 Ağustos Depremi’nden bu yana değişen bir şey yok. Bugün durumun daha da kötü olduğunu ifade eden Özdemir, “Şimdi bu binalar yıkılsa ne olacak? Bari binaları sağlamlaştırsalardı. Japonya’da deprem oluyor, insanların burnu dahi kanamıyor” şeklinde konuştu.

Furkan Geçer ise asıl sorumluluğun yetkililerde olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: Yetkililer sürekli bizlerden bir şeyler yapmamızı bekliyor. Fakat biz ne yapabiliriz? Toplanma alanları yok denecek kadar az. Olanlara da AVM yapılmış.”

Meral Danyıldız-Birgün

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Her yer beton yığını, nereye kaçalım?

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.