Halkla İlişkiler uzmanı Elif Ataseven, meslekte 21 yılını geride bıraktı. Fakat yoğun mesleki deneyimine rağmen her gün yeni şeyler öğrendiğini, çünkü iletişim dünyasının müthiş bir devinim içinde olduğunu kaydediyor. Değişime ayak uydurmanın kaçınılmaz olduğunu belirten Ataseven, trendler değişse de iletişimin her işin odak noktasında yer aldığını; samimi, yalın, tadında, düzenli ve seviyeli olduğu sürece ne iş yaparsanız yapın ‘olmazsa olmaz’ konunun çağımızda iletişim olduğunu vurguluyor.
Haber Atölyesi dinamik ve cıvıl cıvıl bir ekipten oluşuyor. Sol başta Zübeyde Turgut, hemen arkasında Aslıhan Taştemur, yanında Nihan Varal bulunuyor. Takımın tek erkek üyesi Yiğit Özeren. Tabi ki başta Elif Ataseven var.
Fokuslarında haber var
Halkla İlişkiler sektöründeki çalışmalarını 2009 yılından bu yana kurucusu olduğu Haber Atölyesi’nde sürdüren Ataseven, sadece habere fokus bir şekilde müşterilerine özel bir hizmet sunuyor.
“Neden tek bir konu?” sorusunu Ataseven şöyle yanıtlıyor: “”Çünkü bir alana fokus olduğunuzda o alanda derinleşirsiniz, daha kaliteli içerikler üretirsiniz, daha verimli olursunuz ve hem nitelik hem nicelik açısından daha iyi haber kurguları oluşturabilirsiniz. Tabii tek bir konuda hizmet veriyor olmak, hem gündemi hem de yapılan haberleri, köşe yazılarını çok çok iyi takip etmenizi gerektirir. Bu durumda proaktif olup hem gazetecinin beklentisine ve gündemine uygun, hem de müşterinizin hizmet verdiği alandaki içeriğe uygun konu başlıkları yakalar ve nitelikli özel haber fırsatları oluşturabilirsiniz.”
Fabrikasyon işlere dikkat!
Özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren ajanslarda nitelikli içeriklerin üretilmesinin günümüzde çok daha fazla önem kazandığını belirten Ataseven, yüzlerce konut projesinin iletişim hizmeti aldığını ve tüm projelerin özelliklerinin neredeyse birbirinin aynısı olduğunu ileri sürüyor. Ataseven, bu durumda yeni söylemler geliştirmek, sektörün gündemini yakından izlemek, sektör oyuncuları arasında sözü dikkate alınan kurum olarak algılanmak için proaktif olmak ve nitelikli içerikler geliştirmenin oldukça önemli olduğunu belirtiyor. Birbirinin aynısı söylemlerle artık tüketicilerin dikkatini çekmenin pek mümkün olmadığını söyleyen Ataseven, firmaların hedefledikleri kitlenin duymak istediği mesajları iyi seçmeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Haber Atölyesi olarak aynı sektörde, aynı iş alanında ve aynı anda iki konut projesine birden hizmet vermeyi tercih etmediklerini belirten Ataseven, eğer böyle bir zorunluluk söz konusu olursa, o zaman Anadolu ve Avrupa Yakası olarak ayrı bölgelerde olmasına iş etikleri gereğince dikkat ettiklerini söylüyor. Diğer yandan, mecraların belli sayıda, gazetecilerin belli sayıda ancak projelerin her geçen gün artış kaydettiğini dile getiren Ataseven, bu durumda bir iletişim ajansı olarak aynı anda aynı bölgede proje üreten bir inşaat şirketinin medya iletişiminde elde olmadan kayırma olabileceğini, bunun da bir iletişimci olarak içine sinmediğini belirtiyor.
“En önemli sermayemiz iletişim”
Hizmet ajansı olarak en önemli sermayelerinin müşteriler ve gazetecilerle kurdukları iletişim olduğunu söyleyen Ataseven, sadece menfaatler üzerine kurulu bir temelin sağlam olamayacağını, böyle bir ilişkinin en küçük menfaat çatışmasında yıkılmaya mahkum olduğunu belirtiyor. Ajans olarak farklarının müşteriler ve gazetecilerle kurdukları seviyeli, doğal, yalın ve samimi iletişim olduğunu vurgulayan Ataseven, “Ajansımızda bu yüzden müşteri ve çalışan sirkülasyonu minimum seviyededir. İşimizi hem müşterilerimizle hem de çalışanlarımızla keyif alarak yapıyoruz. Bu da işimize verimlilik olarak yansıyor” diyor.
Para harcadıkça gündemde olunur mu?
Günümüzde inşaat sektöründe PR, reklam, sosyal medya, açıkhava, dijital vb. tüm iletişim araçlarının birbiriyle koordineli bir şekilde yürütüldüğünü kaydeden Ataseven, ancak lansman dönemi dışındaki süreçte reklam harcamalarının doğal olarak azaldığını, özellikle bu zaman diliminde PR’nın kritik bir rol üstlendiğini vurguluyor. Ataseven bu konuda önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “Bu aşamada müşterileri doğru yönlendirmek ve yanlış beklentiler içine girmelerini engellemek gerekiyor. ‘Reklam verdiğin sürece haber olursun’ gibi bir algıda olmamak lazım. İşte bu dönemlerde gündemi takip ederek, güncel konularda içerikler oluşturulduğunda nitelikli haberler oluşturmak mümkün. Bu da bir işverenin ajansından alacağı maksimum fayda anlamına gelir.”
Beslendiğiniz kaynaklar çok önemli
Mekanik değil, hayatla içiçe dinamik bir iş yaptıklarını kaydeden Ataseven, bunun için algının açık olması ve çeşitli kaynaklardan beslenmek gerektiğini ifade ederek, ajans ortamı hakkında şunları söylüyor: “İletişim sektörü oldukça dinamik, tempolu ama bir o kadar da renkli. İşini aşkla yapan insanlarla biraradaysanız, yani böyle bir ekibiniz varsa o halde şanslı gruptasınız. Hayatın odak noktasına sadece işi koyarsanız, bir işveren olarak ekibinizden verim almanız aynı oranda ne yazık ki olmaz. O nedenle biz işimizi keyif alarak yapıyor, kendi kişisel gelişimimize, motivasyonumuza önem veriyoruz. Yoğun dönemlerin sonunda mutlaka motivasyon aktiviteleri yapıyor, yılda bir kez şehir dışında konaklamalı tarihi ve turistik geziler gerçekleştiriyoruz. Biz olmayı, bir takım olmayı başardığımızda müşterimiz de bu enerjiyi çok hızlı bir şekilde alıyor bu durum da yapılan işlerin verimliliğine olumlu katkılar sağlıyor.”
News
