Hiç şüphesiz Bodrum denildiği zaman bölgenin önde gelen yatırımcısı olarak Çağdaş Holding dikkat çekiyor. Uzun yıllardır burada olan Holding, Bodrum ve civarında 30 farklı gayrimenkul projesi geliştirmiş. Bu projeler dışında bütün Bodrum Yarımadası’na hizmet veren beton santrali, turizm yatırımları ve hızla büyüttüğü perakende işiyle dikkat çeken Holding’in yatırımlarını, önümüzdeki dönem hedeflerini Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar ile konuştuk.
Türkiye genelinde gayrimenkul satışlarında bir daralma söz konusu. Bodrum’da durum nedir?
Tabii ki bir arz fazlalığı burada da söz konusu, ama Bodrum’un alıcısı her zaman var. Tapu dairesinden aldığımız bilgiler doğrultusunda 1 milyon 200 bin liraya kadar ciddi bir sirkülasyon bulunuyor. Buna karşın daha çok bizim yaptığımız lüks segmente geçtiğimizde bir daralma söz konusu. Malum insanlar yatırımlarını farklı şekilde değerlendiriyor. Yine de kaliteli projeler geliyor ve her şeye rağmen yatırım devam ediyor.
Güncel olarak bir sıkıntı bulunsa da her yatırımcı büyük resme ve uzun vadeye baktığında Bodrum’dan kazanacağını biliyor. Çünkü İstanbul’da ve büyük şehirlerde toplu konut mantığı ile yapılmış gayrimenkullerden aldığınızda değer kaybına uğrayabiliyorsunuz. Ama Bodrum’da böyle bir şey söz konusu değil. Bunun en büyük nedeni arsa. Çünkü Bodrum herkesin bildiği gibi bir yarımada. Bu yarımada istesek de istemesek de doluyor. Özellikle denize sıfır yerler doluyor. Bu yüzden uzun vadede herkes aklındaki rakamları alacaktır. Kendi işlerimiz üzerinden konuşacak olursak, Cennetköy’de başladığımız projede iyi satmaya başladık.
Cennetköy projesinden biraz bahsedebilir misiniz?
32 dönüm üzerine kurulu bir proje, yedi tane tek kat taş ev ve 19 adet villa seçeneğimiz bulunuyor. Bir tane de butik hotel mevcut. Konutların yapımına başladık, elbette yaz olduğu için şu anda inşaat çalışmaları duruyor. İlk etabı yani küçük evleri önümüzdeki yaz, büyük villaları da 2020 yazına teslim edeceğiz.
Oteli de 2020 yazma açmayı planlıyoruz. Butik bir konut projesi, ama kupon yer dediğimiz bir yerde. Denize sıfır olan Cennetköy’ün alıcısı her zaman var. Altı villayı sattık ve satışlarımız devam ediyor.
Peki yakın gelecekte planlanan yeni projeler var mı?
Turgutreis’te altı villalık butik bir projemiz bulunuyor. Bundan sonraki süreçte de butik projelerle yolumuza devam etmek istiyoruz. Çünkü kendimizi öyle pozisyonlandırdık. Kaliteli iş yapıyoruz, o yüzden adetlerin çok fazla olması tercih ettiğimiz bir şey değil. Turgutreis’teki proje planlandı ve yakında başlayacak. Onun dışında araştırmalarımız devam ediyor. Ortakent, gelişen bir bölge ve orada da daha ekonomik konutlar yapmayı planlıyoruz ama henüz bunun için bir arsa bulamadık.
Turizmde de iddialı yatırımlar yapıyorsunuz. Oradaki yatırımlarda son durum nedir?
Turgutreis’te 75 milyon euro yatırımla Swissotel Resort Bodrum Beach’i açtık. Açılışı 2015’te gerçekleştirilen bu projemiz Swissotel Türkiye’deki ilk resort oteli oldu. Şimdi Bodrum merkezde 100 milyon euro yatırımla Swissotel Resort Bodrum Hill’i devreye alıyoruz. Bu otelimizin açılışını da 2019 senesinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Otelin doluluk oranları nasıl?
2015 yazında açmıştık. ’15-16-17 yazlarında ülkemizde maalesef başka problemler oldu. Geçen yaz Bodrum’da bir deprem yaşandı ki bu üç hafta kayba sebep oldu. Ama bu sene toparlanma var. Bu yıl sezon Nisan ayında başladı. Çok enteresan bir şekilde Nisan-Mayıs çok iyi geçti. Yükseliş devam ediyor. Hayal edilen yerde değiliz, ama oraya doğru bir gidişat mevcut. Doluluk oranları yüzde 90’ın üzerinde. Swiss ile yaptığımız ortaklığın bize çok şey kazandırdığını düşünüyorum.
Turizm sektörüne girmekten memnun musunuz?
Keşke girmeseydik demiyoruz ama tabii ki biz inşaatta kalmayı yeğliyoruz. Yani turizmde daha fazla yatırım düşünmüyoruz. İnşaatın yanı sıra beton santral yatırımınız bulunuyor.
Sektörde ve ekonomideki gelişmeler buranın işlerini nasıl etkiledi?
Beton santrali da iyi gidiyor. İnşaat ile birlikte holdingin lokomotifi konumunda. 20 yıla yaklaşan bir geçmişimiz var bu alanda, ciddi bir marka değeri oluştu. Öyle ki Yarımada’nın beton ihtiyacının yüzde 70’ini biz karşılıyoruz. Bütün büyük projelerde varız, devamlı kendimizi yeniliyoruz. Günlük yaklaşık 5 bin metreküp beton üretim kapasitemiz var. Yüksek sezonda 4 bin metreküpleri görüyoruz. Geçen sezonu 550 bin metreküplük bir satışla kapattık. Bu sene artacağını düşünüyoruz. Çünkü yeni başlayan büyük projeler var ve bu da bizi olumlu etkileyecek. Bu yıl 600 bin metreküpü yakalarız diye düşünüyorum.
Bu alanda kârlılıklardan memnun musunuz?
Marjlarda bir azalma olduğunu söyleyebilirim. Zira hammadde, özellikle de çimento tarafında ciddi bir fiyat artışı söz konusu. Bu artışı doğrudan yansıtamıyorsunuz elbette.
Daha önceki konuşmamızda perakende tarafındaki büyüme isteğinizden bahsetmiştiniz. Bu tarafta işler nasıl gidiyor? Hedeflerinize ulaştınız mı?
2010 yılında Çağdaş Yapı Marketi açarak perakende işine girdik. Bu bizim için yeni bir işti ve entegre bir yapıya dönüşmemiz için son derece önemli bir adım oldu. Çünkü satın aldığımız malzemeleri artık biz satmaya başladık. 2015 yılında ise kendimize ait bir işyerini değerlendirmek için Samsung bayiliği aldık ve burası bir anda çok hızlı büyüdü. Bugün sekiz mağazaya ulaştık, 30 milyon lira ciroya çıktı.
Hem mağaza sayısını hem de ciroyu artırmayı planlıyoruz. Hedefimiz kısa vadede 50 milyon liraya ulaşmak. Bodrum, Marmaris ve Antalya’da varız. Hedefimiz İzmir’de de olmak ve burayı yakından takip ediyoruz. Yapı market tarafında da orta vadede B2B’ye kaymayı, bölge distribütörlüğü noktasına gelmeyi hedefliyoruz.
Bodrum Cruise Limanı’nda da ortaklığınız var. Yanılmıyorsam burada gemi trafiği istenilen noktada değil. Siz mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet yüzde 30 oranında bir ortaklığımız bulunuyor. Tabii 2008’den sonra küresel kriz etkisi ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler gemi trafiğini ciddi şekilde düşürdü. 2017 yılında da dibe vurdu. Bugün ciddi bir sıçrama olduğunu söyleyemem, ama bir yükseliş var gemi sayısında.
Zarar ediyor mu işletme?
Başa baş noktasında diyebiliriz aslında. Çünkü siz de ona göre maliyetlerinizi kısıyorsunuz. Ortağımız olan Global Holding çok büyük oyuncu. Dünya’da da büyük oyunculardan biri. Elinden geleni yaptığını biliyoruz ama bu biraz da ülke algısıyla ilgili bir şey. Çünkü cruise müşterisi çok hassas.
Peki bu durum sürerse ortaklıktan ayrılmayı düşünür müsünüz?
Hayır çıkmayız, daha önce de belirttiğim gibi Bodrum’a uzun vadeli bakıyoruz. Limanın değeri çok yüksek. Evet, bugün bir sıkıntı var, ama eninde sonunda bu sorun çözülecek.
Cruiseport hem ticari hem de bizim buradaki durumumuza göre de prestij olarak büyük artı. Bu işten çıkmayız, ama daha fazla yatırım da yapmayız.
Ruhi Sanyer – Mehmet Erdoğan Elgin – Bloomberg – Businessweek
News
