İstanbul 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • EmlakNews.com.tr
  • Kentler dönüşecekse keşke her yer Kuzguncuk’a dönüşse

Kentler dönüşecekse keşke her yer Kuzguncuk’a dönüşse

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) 2016 yılında Üsküdar’da 16 mahalle için aldığı kentsel dönüşüm kararı, uygulama aşamasına geldi. İBB’nin 13 Temmuz 2018’de meclis oturumunda oy çokluğuyla aldığı kararda, 16 mahalle arasında Kuzguncuk Mahallesi’nin bir kısmı da yer alıyor. Kentsel dönüşüm projesinin 89 bin metrekarelik alanı kapsadığı belirtilirken, Kuzguncuk sakinleri ise mahallelerinin kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi kararına tepkili. Kuzguncuk sakinleriyle konuşan Rıza Sönmez Posta Gazetesi’nde Kuzguncuk Mahallesi’ne yapılacak olan kentsel dönüşümü kaleme aldı.

İşte Rıza Sönmez’in yazısı…

‘Ekmek Teknesi’nin çekildiği yere giriyoruz. Fırının başına geçiyorum, giyiyorum önlüğü. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden hocam ve ustam Savaş Dinçel’i rahmetle anıyorum. Burası artık lahmacun fırını olmuş.

Eskiden Deniz kızı Viktorya Ablalarından yüzmeyi öğrenen çocuklar, kamyon iç lastiklerinden yüzme simitleri yapıp Beylerbeyimden kendilerini suya bırakır Kuzguncuk’tan çıkarlarmış. Şehir hatları vapurlarının kıç tarafından tırmanıp ikinci katından aşağı atlayıp muzırlıklar yapar, sıçrattıkları suyun miktarı kadar mutlu olurlarmış. Bir imkan olsa bu semtle, Kuzguncuk’la bütün şehirlerimizi mayalasak ve bir mucize olsa’ da bu maya tutsa… Kentsel dönüşümle kentler dönüşecekse keşke Kuzguncuk’a dönüşebilse… Burası tam da İstanbul gibi bir İstanbul. Kilisenin bahçesine inşa edilmiş caminin yanından geçiyoruz. Buradaki en genç olan ibadethane cami. Sinagogun kubbesi, kilisenin çan kulesi ve caminin minaresi aynı gökkubenin altında hoşgörüyle yükseliyor. İşte o maya tutsaydı belki buradan bütün dünyaya hoşgörü ve barış da yükselirdi.

Bütün kültürler burada bir arada

Kuzguncuklu kimle konuşsanız, başka milletten, başka dinden biriyle anısı vardır. O anıyı anlatırken de zenginliklerini sayan birinin gururu yerleşir yüzüne. 1935’te sadece 10 Müslüman aile varmış. 1948’de 500 Müslüman nüfusa karşılık 700 Rum, Ermeni, Musevi yaşarmış Kuzguncuk ta. Şimdi neredeyse bir salonda toplanıp aynı masaya sığacak kadarlar. Zeynel Sebahattin Özgür ün fırınına giriyorum. Dostlukla elimi sıkıyor. “Kaç yıllık bu fırın?”diye soruyorum. Yüzünde muzip bir ifade beliriyor. “Milattan önceden beri…” Babası Safranbolu Yörük köylü Haşan Recep, 1974’te gelip Rum fırıncıyla ortak oluyor. Odun ateşinde ekmek ve pastane ürünleri çıkarıyorlar. “Eskinin ürünlerinden ne var?” diye soruyorum. Duvardaki 1933 tarihli fotoğrafın camekanını işaret ediyor. “Yok artık böyle ekmek.” Zamanla müşterinin taleplerine göre çeşitlenmiş, değişmiş ürünler ama odun ateşinden vazgeçmemişler. Okul arkadaşım Ender’in rehberliğinde Kuzguncuk Çarşı da yürümeye başlıyoruz. “Buranın yerlisini arıyorsan en eski kahveye gideceğiz” diyor, gidiyoruz. Atagün Temel, doğma büyüme Kuzguncuklu, “Üç göbek Kuzguncukluyuz. Dostluk, arkadaşlık çocukluğumuzda vardı. Şimdi dağıldı herkes. Şişli’ye, Nişantaşı’na, Kadıköy’e, Fransa’ya, Hollanda’ya, Yunanistan’a gittiler. Ama gidenlerin hepsi pişman” diyor. Tam bir mahalle burası. Söze İsmail Atasever de dahil oluyor. Onun da Kuzguncuk’ta kahvesi varmış ama kapatmış. Nedenini soruyorum. Mal sahibi kirayı yükseltmiş, anlaşamamışlar. Son dönemlerde açılan çok sayıda kafe var. Kuzguncuk’un yeni sakinleri de fiyatlan epey yükseltmiş. Atagün Temel, bu son yerleşim dalgasından öncekileri kastederek “Hakkını yemeyelim, Kuzguncuk’u koruyan, sahip çıkanlar sonradan gelenlerdir. Sanatçısı, mimari, entelektüeliyle bozulmasını önlediler” diyor. Çarşamba Pazarı’ndan alışveriş yapmış Perihan Hanım’la karşılaşıyoruz. Fotoğrafçımızın makinesine laf atıyor. O da fotoğraf kurslarına gidiyomuş.

Şimdi kimse kimseyi tanımıyor buralarda

Ayak üstü laflıyoruz. “Fotoğrafta odaklandığınız bir konu var mı?” diye soruyorum. “Huzur” diyor ama o artık Kuzguncuk’ta huzuru bulamadığını, başka yerlerde aradığım söylüyor. Bize “Muazzez Hanımla konuşun” diyor. Muazzez Hanım buranın en eski sakinlerinden. Adını anmamızla sokağın başından görünmesi bir oluyor. Denizden geliyormuş. Demek buradan hâlâ denize giriliyor. s Neşeli bir şekilde bir çırpıda mahallesini, eski günleri anlatıyor. “İnsanlar kapının önünde dedikodu yaparlardı, pencereden birikirleriyle konuşurlardı. Hiç değilse sokağı gözlerlerdi. Şimdi kimse kimseyi tanımıyor buralarda” diyor. Kuzguncuk’taki değişimden hiç mutlu değil. “Mesela evimden çıkıyorum, bir kafenin sokaktaki masaların arasından geçiyorum. Görüyorum ki yaşayanlara saygısı yok insanların, edep çöküntüsü var” diye ekliyor. ‘Perihan Abla’, ‘Ekmek Teknesi’ dizileri burada çekilmiş. Filmciler öyle rağbet etmiş ki, bunalmış mahalle halkı. Şimdi de kafelerin artışından pek memnun değiller. Kuzguncuk Bostanı’na gidiyoruz. Bostan Kuzguncuklular için çok önemli.

Kuzguncuk’la gurur duyarız

“Bizim akciğerimiz burası” diyorlar. Rant projeleri ortaya çıktıkça da mahalleli sokağa dökülüyor, parkta boy gösteriyor. Semtte kiminle konuşuyorsak mevzunun yolu bostandan geçiyor. Yüzlerinde “Mücadele edeceğiz” diyen karartı bir ifade beliriyor. Bostanda Karadeniz Çayelili Fatma Hanımla karşılaşıyoruz. Burada lxxstan sakinlerinden bir o var. Bizi küçük tarlasına götürüyor. Ekilebilecek ne varsa ekmiş. Bıraksalar bütün bostanı ekip biçecek. Kuzguncuk Muhtarı Ali Faik Kaptanın yanına gidiyoruz. Duvarda hayatını kaybetmiş semt sakinlerinin cenaze fotoğraftarı var. “Mütevazı olmayacağım. Biz Kuzguncukluyuz ve Kuzguncuk’la gurur duyarız” diyor.

Umarız bu değişim estetikle mayalanır

Kentsel dönüşüm Kuzguncuk’un merkezinde değil. 70’li yıllarda Tokat, Bayburt, Gümüşhane ve Sivas’tan gelenler Kuzguncuk’un sınırındaki Musevi mezarlığı etrafına gecekondular yapmaya başlamışlar. “Duvar örmeselerdi belki mezarlık kalmayacaktı” diyor muhtar. Yıllar içinde tapu tahsis belgesi alınmış gecekondulara. Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ilan edilen 1 bölgede 167 bina bulunuyor. Bu binaların 87’si tek katlı, 43’ü iki katlı, 22’si üç katlı, 8’i dört katlı, 5 tanesi beş katlı, 2’si 6 katlı. Zihnimde Kuzguncuk’un sırtlarına yerleştiriyorum yeni yapılacak binaları… Sahile İsmet Baba meyhanesinin oradan bakıyorum. Kuzguncuk turumuzun geçtiği yerlerden kuş uçuşu ilerlediğimi hayal ediyorum. Kuzguncuk sırtlarının, ahşap binaların arkasından TOKİ tarafından yenilenmiş konutları görüyorum… İsmet Baha’ya giriyorum, güzel mezeler ve İstanbul Boğazı paklar ancak bizi. Oturur oturmaz içimde bir iyimserlik doğuyor. Kim bilir, belki Kuzguncuk’taki dönüşüm, Kuzguncuk estetiği’ ile mayalanmış bir güzellikle yapılır! Buradan başlayıp Kuzguncuk modeli bütün kentlere yayılır.

Rıza Sönmez

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kentler dönüşecekse keşke her yer Kuzguncuk’a dönüşse

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.